ÇAĞLAYANCERİT CEVİZİ DÜNYADA 1 NUMARA
-----------

8.12.2010

CEVİZ, ÜZÜM VE ŞİRECİLİK

Kabarcık Üzümü
                                             KABARCIK ÜZÜMÜ

Kahramanmaraşlı’nın damak zevkine hitap eden meşhur kabarcık üzümü yöremize özgü bir üzüm çeşididir. Daha çok Bertiz yöresinde yetiştirilen kabarcık üzümü Hititliler’den günümüze miras kalmıştır. Çağlayancerit ilçesinde de bol miktarda yetiştirilen kabarcık üzümü kültürümüzün bir parçası olarak yaşamaktadır.

Meyve tadı güzel ,salkımları konik yapıda olan sofralık bir çeşittir.Salkım ağırlığı 400-750 gram arasındadır. İnce kabuklu ve bol sulu olan kabarcık üzümü, son bahara doğru çıkıyor. Ayrıca bütün şıra ürünleri, bu üzümden faydalanıyor. Şeker yönünden ise çok zengin bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada getirisi de iyidir. Çok olgunlaştığında kırmızıya çalan bir renk alır. Uzun ömürlü ve dayanıklıdır. Bol miktarda verime haizdir. Yöre iklimi ve toprak yapısı uygun bir ortam olduğundan oldukça kaliteli ve bertiz yöresiyle meşhurdur. Ayrıcalıklı olrak kabarcık üzümünden yine yöremize özgü Ravanda Şerbeti bu üzümden yapılır. Kabarcık üzümünün arı yaralamasından arta kalan tanelerinin ezilerek çıkan şerbetinin güneşte bekletilmesi ile elde edilen bir şerbettir. Ekşi ile tatlı arasında bir tada sahip Ravanda Şerbeti kış günlerinin hoş bir içeceğidir.



 Sağlık yönünü ele aldığımızda ise Kabarcık üzümü, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmektedir. Böbrek ve karaciğerin işlevini artırır, karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisinde etkilidir. Çekirdeği  Kanın temizlenmesine, vücutta yağların erimesine yardımcı olur. Vücutta biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Kanı sulandırarak kalp-damar sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir. Kabuk ve çekirdekleri mideye zarar vermeden sindirimi hızlandırır, bağırsak sisteminin çalışmasını düzenler, bağırsak sancısını giderir. Sedeften kaynaklanan yaralara sürülerek şifa bulunur. İçerdiği besin, vitamin ve mineraller sayesinde güzellik iksiri ve zayıflama rejimlerinde kullanılmaktadır. Beyinin enerji kaynağıdır.

Bu üzüm cinsinin nesli gittikçe tükenmektedir. Sahip çıkılmasında fayda vardır.

                   MAHRABAŞI (HÖNÜSÜ) ÜZÜMÜ
Mahrabaşı (hönüsü)
Antep'e ve Kahramanmaraş'a özgü adı pek duyulmayan Mahrabaşı (hönüsü) üzümü vardır ki bence üzümlerin kralıdır. Rengi mordur. Çok büyük ve uzun, saydamca, elips ve kısmende uzun yumurta şekillerindedir. Salkım üzerindeki dizilişi seyrektir. Kabuğu çok ince, içi gevşek etli olup sadece 2-3 çekirdek bulunur. Çok tatlı bir tadı vardır. Yerken ağızda kütür kütür eder. Eylül ayında olgunlaşır ve sadece sofralık olarak kullanılmaktadır. Eskiden mevsiminde üzüm tüccarları ilçemize tezgah kurar ve kamyon kamyon mahrabaşı üzümü çekerlerdi. Şimdilerde bu üzüm o kadar fazla kalmadı.

Tanrıların Güç Kaynağı Efsanelerin Meyvesi
11 Şubat 2011 Cuma 19:25
İnsanlık tarihinden daha eski bir meyve olan üzümün saymakla bitmeyen faydaları...
Doğal eczane ve sağlık deposu olarak bilinen üzümün insan ömrünün uzamasında yardımcı olacağı bildirildi. Başlı başına sağlık kaynağı olan üzüm için "Faydalarını anlatsam kitap olur" sözü gerçek oldu.

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aysun Çetin’in, serbest radikaller, antioksidanlar, kanser biyokimyası, kök hücre biyolojisi, fitoterapi ve anti-aging konularında yaptığı bilimsel çalışmalar sonucunda "İyileştirir, güzelleştirir: üzüm" isimli kitabı piyasaya çıktı.

Bilimsel çalışmalarıyla 2004 yılında Türk Hematoloji Derneği Genç Araştırmacı Ödülü, 2008 ve 2010 yıllarında ise Gevher Nesibe Bilimsel Araştırma Teşvik Ödülü’nü kazanan Çetin, güzellik, gençlik ve sağlık iksiri olarak nitelendirilen üzümün insan hayatındaki önemini kitabında anlattı.

Çetin, üzümün insanlık tarihinden daha eski bir meyve olduğunu, üzüm meyvesini veren asma bitkisinin geçmişinin 150 milyon yıl öncesine kadar dayandığını belirtti.

Üzümün, mitolojide tanrıların güç kaynağı, efsanelerin meyvesi, bolluk ve bereketin simgesi olarak kabul edildiğini ifade eden Çetin, Kuran’da bile çeşitli ayetlerde üzüm mucizesinin insanlara buldurulduğunu kaydetti.

Yıllardır üzüm ile ilgili yaptığı bilimsel çalışmaların sonucunu kitabında topladığını ve üzümün saymakla bitmez faydalarını anlatmaya çalıştığını dile getiren Çetin, şunları söyledi: "Üzümün insan sağlığı açısından faydaları gerçekten saymakla bitmez. Bu doğal ürün,hem birçok hastalığın tedavisine yardımcı olmakta, hem de hastalıkların ortaya çıkmasına engel olarak hayat kalitesini artırmaktadır. Dengeli ve doğru beslenme, bilince dayalı sağlıklı bir yaşam tarzını benimseme ile gençliği uzatıp yaşlılığı geciktirmek mümkündür. 125 yaş artık bir hayal değil, ulaşabileceğiniz bir hedeftir. Bu hedefe ulaşabilmek için bizlere sunulan üzüm gibi sayısız nimetlerden mutlaka istifade edilmelidir. Bunun için üzüm tabi ki tek başına yeterli değildir. Ama bu hedefe ulaşmak için vazgeçilmez besinlerden biridir."

Gençlik ve güzellik iksiri: Üzümün faydalarının son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla daha açık bir şekilde ortaya konduğunu dile getiren Çetin, üzümün bilinen en önemli özelliğinin doğal antioksidan olarak kansere karşı koruyuculuğu olduğunu vurguladı.

Üzüm kabuğunda, çekirdeğinde ve suyunda bulunan resveratrol maddesinin kanserin pek çok safhasında durdurucu etkiye sahip olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığını belirten Çetin, şu bilgileri verdi: "Üzümün içeriğinde bulunan resveratrol maddesi, son yıllarda adını sık duyduğumuz serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Serbest radikaller, radyasyon, besinlerdeki katkı maddeleri, ilaç artıkları, güneş ışığı, havadaki kimyasal maddeler, egzoz ve baca dumanları, çevre toksinleri, stres, virüsler, alkol, sigara ve ağır metaller gibi dış kaynaklı etkenlerle ortaya çıkarak hücre yapısına ciddi zararlar verir. Bu durum, kanser gibi hastalıklara yol açarken yaşlanma etkilerini hızlandırır. Üzüm çekirdeğinin yaşlanmaya yol açan serbest radikal hasarını azalttığı ve antioksidan savunma mekanizmalarını güçlendirdiği yaptığımız laboratuvar çalışmalarında tespit edilmiştir. Günümüzde artan dış etkenler serbest radikal üretimini arttırarak ve antioksidan savunma kapasitesini azaltarak, biyolojik yaşlanma üzerine foto hasarın eklenmesi ile foto yaşlanmanın ortaya çıkmasına neden olur. Üzümün içeriğindeki serbest radikalleri etkisiz hale getiren resveratrol maddesi, bilim adamları tarafından binlerce yıldır aranan ’gençlik iksiri’ olarak nitelendirilmektedir."

Saç dökülmesini engelliyor, göz ve diş sağlığını koruyor

Üzümün içeriğindeki maddelerin faydalarının sadece antioksidan özelliği ile sınırlı olmadığına dikkati çeken Aysun Çetin, üzümün saç dökülmesinin bile önlenmesinde etkili olduğunu kaydetti.
Kaynak: milliyet


CEVİZDEN MAMUL YİYECEKLER (ŞIRA)



Ceviz yiyecek çeşidi olarak yüzlerce yiyeceğin hammaddesi olmuştur. Cevizden yapılan yüzlerce yemek, tatlı, salata, şekerleme, kurabiye çeşitleri vardır. Burada öncelikle yöremizde yapılan cevizden mamul yiyecekleri tanıttıktan sonra genelde cevizden mamul yiyeceklerin listesini ve tarifini vereceğiz. Böylece şunu anlayacağız ki ceviz ne kadar önemli bir yiyecekmiş. Ceviz Yöremizde bazı yiyeceklerle beraber yenir ve bu yiyeceklerin partneridir. Birbirini tamamlar. Mesela, ceviz ve tarhana, ceviz ve bastık, cevizli sucuk, cevizli kırma, Cevizli kıvrım gibi.


Cevizden mamul o kadar çok yiyecek üretilmektedir ki bazen insan yok bu kadarı da olmaz diyebilir. Mesela, Ceviz reçeli, ceviz turşusu, cevizli salata, cevizli cacık, cevizli pilav gibi onlarca enteresan yiyecekler cevizden üretilir.


Yöremizde Yapılan Cevizden Mamul Yiyecekler


Cevizli sucuk


Cevizli sucuk Türkiye’de üretilen enerji, mineral ve vitamin yönünden zengin olan geleneksel gıdalarımızdan birisidir. Cevizli sucuk ülkemizin çeşitli yörelerinde cevizli sucuk, maraş sucuğu, bandırma ve şeker sucuk gibi değişik isimlerle üretilmektedir. İplere dizilen cevizler; su, pekmez yada üzüm şerbeti ve nişasta karışımının pişmesiyle oluşan kıvamlı karışıma daldırılıp çıkarılması ve kurutulması ile elde edilir. Ayrıca köpüklü beyaz sucuk, nişasta ve şerbet karışımının belli sürede dondurma gibi dövülmesi sonucu peltenin beyazlatılması ile yapılır. Daha yumuşak ve farklı bir lezzete sahiptir. Yapısında bulunan nişasta, şeker ve cevizdeki yağdan dolayı iyi bir enerji kaynağı; pekmez ve cevizden dolayı da iyi bir vitamin ve mineral kaynağı olup, ayrıca ceviz protein de içermektedir.


Ceviz vücutta karbonhidrat protein ve yağ metabolizmasında düzenleyici olarak görev yapan bazı B gurubu vitaminlerinden tiamin, riboflavin, niasin ve B6 vitamini için iyi kaynak; E vitamini için de çok iyi kaynak olduğu bilinmektedir. TÜBİTAK tarafından ülke çapında 960 okul çocuğuyla yapılan bir tarama çalışmasında Türk çocuklarının %90'ının riboflavin, %84'ünün de B6 vitamini yönünden yetersiz beslendikleri gözlenmiştir. Kan yapımı ve ruhsal sağlık açısından gerekli olan riboflavin ve B6 vitaminleri cevizde bulunduğundan bu besinin her gün düzenli olarak tüketilmesi ülkemiz çocuklarının iki ana beslenme sorununa pratik bir çözüm olabilecektir (Anonymous, 2004d).


Cevizli sucuk, enerji değerinin yüksek olması nedeniyle özellikle çocuklara, sporculara, ağır işte çalışanların diyetlerine, günümüzde modernleşen yaşam tarzıyla birlikte tüketim miktarları giderek artan cipsler, şekerlemeler ve çikolata gibi yemeğe hazır atıştırmalık gıdaların yerine önerilebilir.


Cevizli sucuk gibi bazı yöresel gıdalarımız gerçek değerini bulamamıştır. İçerdiği yüksek enerji ile birlikte protein, yağ, vitamin ve mineraller içerdiği ayrıca yağ asitlerinden dolayı günümüzde sağlıklı gıda grubunda kabul edilerek üretim ve tüketiminin artırılması için çalışmalar yapılmalıdır.


Ayrıca besleyici değeri yüksek olan ve halk tarafından sevilerek tüketilebilecek olan cevizli sucuk gibi geleneksel ürünlerimize gereken önemin verilmesi ve kaliteli ürün üretilerek, bu ürünleri tüketme alışkanlığı kazandırılması yararlı olacaktır.


Samsa


Üzüm suyundan elde edilen bastıkğın (üzüm pestili) muska ve üçgen şeklinde özenle sarılarak içine ezilmiş toz ceviz doldurulmasıyla elde edilir. Vucut direncini artırır ve bol miktarda enerji verici bir gıdadır. Bu doğal katkısız ürün katkısız ve doğal olduğu kadarda besleyici, lezzetli ve şifa kaynağı bir gıdadır. Maraş Sucuğunun diğer bir versiyonu. Gıda değeri olarak aynı diyebiliriz.


Kırma
Ceviz, üzüm şerbeti, nişasta ve yarmanın karışımından elde edilen reçel benzeri bir yiyecektir. Yağla kavrularak da yenir. Çok lezzetli olur. Gıda değeri yüksek ve tamamen doğaldır. Enerji değeri yüksektir.


Kıvrım
Kıvrım tatlısı
Yufkaların içerisine ufalanmış ceviz içi yayıldıktan sonra yufkalar katlanır ve oklavaya sarılır. Oklavanın iki ucundan büzüştürülerek yufka kıvrım bir hal alır. Oklavadan çıkarılan bu kıvrımlı yufkalar tepsiye sıra sıra dizilir. Fırında veya ateşte baklava gibi kızarıncaya kadar pişirilir. Piştikten sonra üzerine şeker veya pekmez şerbeti dökülerek servis edilir. Çok lezzetli ve gıda değeri yüksek enerji verici bir tatlıdır.Daha çok, düğün, bayram gibi özel günlerde yapılır. Kıvrım ve yoğurtun birlikte yenmesi hoş olur.


Yatsıcalık 
Yöremizde eskiden akşam yemekleri akşam ezanından önce yenirdi. Kış aylarında yatsı namazından sonra insanlar birbirlerine akşam gezmesine giderlerdi. Bu akşam gezmelerinde ikram olarak adına yatsıcalık denilen yiyeceklerden ikram edilirdi. Misafir olmasa da kış günleri çoğu zaman bu çerez sofrası kurulurdu. Bu yatsıcalık (yada yatsılık) sofrasında; her türlü kışlık meyve(elma, armut, üzüm v.s) tarhana, ceviz, bastık (pestil) samsa, ceviz sucuğu gibi yöresel yiyecekler olurdu. Mükemmel bir yiyecek kombinezonu oluşturan bu yatsıcalık çerez sofrası çok hoş bir gelenektir. Ceviz ve cevizden mamul yatsıcalık kültüründe cevizin yeri başkadır.


Cevizli yiyecek tarifleri

ceviz reçeli
ceviz turşusu

Hiç yorum yok: