ÇAĞLAYANCERİT CEVİZİ DÜNYADA 1 NUMARA
-----------

ŞİFALI BİTKİLER

                                               ŞİFALI BİTKİ VE MEYVELERİMİZ

Mucize bitkiler olarak kabul edilen bitkilerden bazıları bizim ilçemizde de yetişmektedir. Bu bitkilerin insan sağlığına faydaları öylesine çok ki bu bitkiler şifa/ilaç olarak kabul görüyor. En başta ceviz ilçemizin en önemli ağaçlarından biridir. Dünyaca ün salmıştır. Zira bu ürünümüz kalitesinde daha başka ceviz yoktur. Kuşburnu veya yöresel adıyla itiburnuda ilçemizde önemli ölçüde yetişmektedir.Bu bitki maalesef değerlendirilmiyor. Oysa bu bitki ekonomiye kazandırılabilir ve ticari kazanç sağlanabilir.Kurda kuşa yem olup gitmektedir. Dağ ve bayırlarda yetişen kekik doğallığı ile önmeli bir şifa kaynağıdır.Dağlar bu kekiklerle doludur. İlçemizde yetişen Çakşır otu bu gün aktarlarda satılmaktadır. Dut, semiz otu/pirpirim, kenger, yavşan otu, adaçayı/dağçayı ilçemizde bol miktarda yetişmektedir. Ayrıca, Çağlayancerit'te yetişen sarımsak kalite olarak önde bir bitkimizdir. Hemen elimizin altında yetişen bu mucize bitkileri değerlendirmeliyiz. Biz bunlardan belli başlılarını buraya koyduk ve faydalarını derledik.


CEVİZ

Türkiye`de üretilen sert kabuklu meyvelerden cevizin daha sağlıklı ve mutlu yaşamak isteyen herkesin günlük diyetine mutlaka eklemesi gereken bir meyve olduğu bildirildi.
 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi(KSÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sütyemez ve Yrd. Doç. Dr. Muharrem Ergun`un hazırladığı raporda, cevizin insan sağlığına faydaları anlatıldı.

Yrd. Doç. Dr. Sütyemez, yaptığı açıklamada, cevizin mükemmel besleyici değeri ve insan vücuduna faydaları ile diğer meyvelerden ayrı düşünülmesi gereken özel bir meyve olduğunu belirterek, raporu cevizin faydaları konusunda halkı bilgilendirmek için hazırladıklarını söyledi.

Sütyemez, ``Ülkemiz için hem ekonomik hem de kültürel yönden önemli bir ürün olan ceviz, Akdeniz diyetinin vazgeçilmez parçasını oluşturuyor. Diğer sert kabuklu meyveler gibi ceviz, uzun süre depolanabilme özelliği sayesinde insanlığın var oluşundan bu yana günlük diyetin önemli bir parçası olmuştur`` dedi.

Sütyemez, ceviz bitkisinin hem meyvesi hem de yapraklarının yıllardır ilaç olarak kabul gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:

``Avrupa`da uzun yıllar ceviz yaprakları içeren bir ilaç şekli kas tedavisinde ve sindirim sistemini yatıştırmada kullanılmıştır. 16 ve 17. yüzyıllarda bazı bitkiler benzedikleri vücut azalarının rahatsızlıklarının tedavisinde değerlendirilmiş, bu bitkilerden biri olan ceviz, baş rahatsızlıklarının tedavisinde, zihni geliştirmede, duygu, his ve heyecanı kontrol altına almada bitkisel ilaç olarak kullanılmıştır.

Son yıllardaki klinik ve bilimsel çalışmalar, cevizin sağlığa etkisinin söylenti olmaktan daha ötede olduğunu kanıtlamış, kanıtlamaya devam ediyor. Cevizin insan sağlığına faydalarının bilinenden daha fazla olabileceği de ifade ediliyor. Bu yüzden, ceviz, daha sağlıklı bir yaşam tarzı için her yaştan insanın mutlaka günlük diyetine eklenmesi gereken gıdalardan belki de en önde geleni. Günde 3-5 tane ceviz tüketimi, bir insanın sağlığına katkıda bulunmasının en kolay yolu.``

CEVİZ YEMEK İÇİN 10 ÖNEMLİ NEDEN

Dünyada ve Türkiye`de 10 yıldır yapılan klinik ve bilimsel çalışmaların sonuçlarına dayanılarak hazırlanan raporda, cevizin faydalarıyla ilgili olarak şunlar kaydedildi:

1- Cevizdeki yüksek orandaki omega-3 yağ asitleri kalp hastalıklarını, inmeyi, diyabeti, yüksek kan basıncını ve klinik depresyonu azaltıyor. Ceviz tüketimi kandaki kolesterol seviyesini düşürüyor, kalp atışlarında düzensizliği önlüyor.

2- Cevizdeki fitosteroller, kalın bağırsak, göğüs ve prostat kanseri gibi kanser türlerinden korunma sağlıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

3- Ceviz, damarlarda daha az pıhtılaşma özelliği olan kan tipinin üretimine ve iyi kolesterol oranının kötü kolesterol oranına göre artmasına yardım ediyor, kolesterolün damarları tıkama aşamasında önemli bir adım olan şişme ve kızarıklığı azaltabiliyor.

4- Cevizdeki l-arginin kan damarlarının iç tarafının pürüzsüz ve düzgün olmasını sağlayarak kan-damar sisteminin rahatlamasını sağlıyor. Cevizdeki yağ asitlerinin kalp hastalıklarını önleme etkileri var.

5- Beyne benzeyen ceviz, kavrama ve anlamayı geliştiriyor.Asya`da ceviz hala beyin gıdası olarak kabul ediliyor, bu ülkelerde öğrenciler, sınavlardan önce ceviz yiyerek notlarını yükseltebileceklerine inanıyor.

6- Omega-3 yağ oranı düşük çocuklarda daha yüksek hiperaktif olma özelliği, daha fazla öğrenim ve davranış bozuklukları, daha fazla huysuzluk ve uyku düzensizlikleri gözlemleniyor. Ceviz, bu sorunları önleyen omega-3 bakımından çok zengin.

7- Cevizdeki yağ profili, fitosteroller ve magnezyum, safra taşı oluşumunun önüne geçiyor.

8- Cevizdeki melatonin, beyin bezesi tarafından salgılanan melatoninin insan vücudunun kullanıma hazır formunu içeriyor. Melatonin, gece çalışan ve zaman farkından dolayı uyku düzensizliği çeken kişilerde uyuma rahatsızlıklarını ortadan kaldırabiliyor.

9- Cevizin, antioksidan özelliği dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi çok kuvvetli hastalıkların gelişimini erteleyebileceği veya azaltabileceği ileri sürülüyor.

10- Ceviz, antioksidan savunmada önemli olan birtakım enzimlerde zorunlu kofaktörler olarak görev yapan manganez ve bakır içeriyor.


KUŞBURNU / İTBURNU

Yöresel adıyla itiburnu, ilçemizde yabansıl olarak yetişmekte ve bol miktarda bulunmaktadır. Ekonomiye herhengi bir katkısı yoktur. Kurda kuşa yam olup gitmektedir. Oysa, bu bitkiden faydalanmak ve ticari kazanç sağlamak mümkündür. Buradan duyurulur.

Kuşburnunun faydaları
Kuşburnu çayı daha çok, eski başbakanımız Tansu Çiller ile gündeme geldi. Tansu Çiller güzelliğini ve zindeliğini kuşburnu çayına borçlu olduğunu söylemişti.

Çiller çayı

Öyle ki kuşburnu çayı bir zamanlar Çiller çayı olarak dile dolanmıştı. Peki kuşburnunu bu kadar özel yapan şey nedir? Tabi ki içeriğindeki vitaminler. 100 gram kuşburnunda 500 ile 1700 miligram C vitamini bulunuyor. Kuşburnunda ayrıca A, B1, B2, K, P vitaminleriyle protein, mineraller, potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, meyve asitleri ve şeker bulunuyor. Çekirdeğinde ise vanilin var.

Kuşburnu savunma sistemini güçlendiriyor

Kuşburnu, bulaşıcı hastalıklara ve soğuk algınlığına karşı, bedenin savunma sistemlerini güçlendiriyor, genel güçsüzlüklere ve yorgunluklara karşı da kullanılıyor. Besleyici ve güçlendirici, hafif müshil, idrar söktürücü özelliğiyle kabızlık ve safrakesesi, böbrek ve mesane rahatsızlıklarında rahatlık sağlayan kuşburnu ayrıca, böbreküstü bezlerini çok olumlu etkileyerek önemli hormonların üretimine destek sağlıyor.

Doğal tansiyon düzenleyici

Kuşburnu, yara iyileştirici ve kanı temizleyici özelliğinin yanı sıra böbrek ve idrar yolu taşları ve kumlarında, kanlı idrarda, gut hastalığında, soğuk algınlığı ve gripte, bitkinlik durumlarında, rahim kanamasında, mide kramplarında, yanıklarda, yaralarda, yağlı yemeklere karşı duyarlılık durumlarında da kullanılıyor. Kan yapıcı, tansiyon düzenleyici, vücudun hastalıklara karşı direncini artırma gibi özelliklerinin yanı sıra hemoroit ve ülser gibi hastalıklarda da yararlı oluyor. Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostu olan kuşburnunu düzenli tüketen yani günde 2-3 bardak kuşburnu içen kadınların selülit derdi de sona eriyor.

Kansere karşı etkili

Kuşburnu, A vitamini ve karotenoidler içermesi nedeniyle, gece körlüğü ve diğer göz problemlerinin yanı sıra akne gibi bazı cilt bozukluklarını önlüyor, bağışıklığı artırıyor, kansere karşı koruyucu etki gösteriyor. İçerdiği B1 vitamini, kan oluşumuna yardımcı oluyor, kavrama yeteneği ve beyin fonksiyonlarını geliştiriyor. Enerji, büyüme ve öğrenme kapasitesi üzerinde olumlu etkileri olan kuşburnu, vücudu yaşlanmanın, sigara ve alkolün zararlı etkilerine karşı koruyor. İçerdiği C vitamini ise dokuların gelişimi ve tamirini sağlıyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.


ÇAKŞIR OTU

Çakşır; yurdumuzun güney bölgesinde bolca yetişmektedir. Bu bitkinin meyvelerini bölgede bolca yiyen keçi ve koyunlar; bol miktarda ikiz ve üçüz doğurmaktadır. Bunu gören Alman ve Amerikalı bilim adamları bu bitkinin bileşimini araştırmaktadır. Bölgede afrodizyak ve sperm artırıcı olarak kullanılmaktadır. Çakşır'ın köklerinden su buharı distilasyonu ile damıtılmış çakşır suyu elde edilmektedir.
Bilinen bir yan etkisi yoktur. Sperm artırıcı özelliği için minimum düzenli olarak 5 Litre tüketilmesi önerilir.

Etkileri ;
- Anında ereksiyon kuvveti vermeye yardımcı olur
- Cinsel kuvveti olağanüstü arttırmaya yardımcı olur.
- İktidarsızlığı gidermeye yardımcı olur.
- Cinsel ilişki sayısını arttırmaya yardımcı olur.
- Doğurganlık etkisi sağlamaya yardımcı olur.
- Sperm sayısını yükseltmeye yardımcı olur.
- Spermanın kalitesini arttırmaya yardımcı olur.
- Cinsel ilişkideki stresi , korkuyu ve tedirginliği yok etmeye yardımcı olur.
- Erkeğin kendine olan güveninin artmasına yardımcı olur.
- Çiftler arasındaki cinsel mutluluğu maksimum düzeye çıkarmaya yardımcı olur.


ADA ÇAYI/DAĞ ÇAYI

Adaçayı, çok eski çağlarda da şifalı bir bitki olarak biliniyor. 13. asırda "Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye" şeklinde sözlerle şifaları anlatılmaya çalışılan adaçayı, sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendiriyor, kalp krizi tehlikesini azaltıyor ve kötürümlüklerde çok yararlı olduğu biliniyor.
Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra yardımcı olabilecek tek bitki olarak gösteriliyor.
Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabiliyor.
Kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde kullanılabiliyor.
Adaçayının karaciğerde de çok olumlu etkiler oluşturduğu bilinirken, oluşan tüm rahatsızlıkları gidererek, gazları yok ediyor.
Kan temizleyici etkisi bulunan adaçayı, solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizliyor, iştah açıyor.
Adaçayı, mideyi ve bağırsakları rahatlatıp gazların dışkılanmasını sağlıyor.
Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcı etki gösteriyor
Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanabiliyor.
Adaçayı dıştan uygulandığında (çalkalama ve gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle öneriliyor.
Adaçayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da kullanılabiliyor
Bitki çayına batırılan pamuğun hasta bölgelere uygulanması uygun görülüyor. Sinirli ve yorgun olan kişilere arada sırada adaçayı oturma banyoları tavsiye ediliyor.
Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilebiliyor.
Adaçayının aşırı kullanımında kan basıncı (tansiyon) yükselebiliyor.


KEKİK

Kekikte timol, karvakrol, simol, linalol ve borneol maddelerini içeren % 1 oranında uçucu yağ; acı esanslar, tanen, flavonit ve tripenoit bulunur. Kekik bitkisine hoş kokusunu veren, timol ve karvakrol adlı maddelerdir. Dağlarda bayırlarda yetişen yabsıl, kekik tamamen organik ve çok faydlıdır.

Faydaları :
İştahı açar, sindirimi kolaylaştırır.
Sabah içilen çayı gün boyu zindelik verir.
Gaz söktürücüdür, idrar söktürücüdür.
Yatıştırıcıdır. Spazm çözücüdür.
Solucan (kurt) düşürücü etkisi vardır.
Terletici ve balgam söktürücüdür.
Soğuk algınlığı, nezle, boğaz ağrıları ve kuru öksürüğün atlatılmasında yararlı olur.
Bronşit, boğmaca ve astım tedavilerinde başarıyla kullanılır.


SARIMSAK

Bin yıllık mucize bitki. Vatanının orta Asya stepleri olduğu sanılmaktadır.Çağlayancerit sarımsağı kalite olarak en iyilerinden olduğu uzmanlarca tespit edilmiştir. Bu konuda basında haberler çıkmıştır.
Sarımsak gerçekten saymakla bitmeyecek ve tamamı da bilinemeyecek kadar yararı olan bir bitkidir

Özellikle;
Kurt veya solucan düşürücü olarak,
Haricen yara iyi edici olarak,
Mantar hastalıklarını engelleyici ve tedavi edici olarak,
Saçkıran hastalığını tedavi edici olarak,
Tansiyon düşürücü olarak,
Antiseptik olarak,
Kolesterol düşürücü olarak,
Safra salgılarını artırıcı olarak,
Kurşun ve yılan zehirlenmelerinde etken olarak,
Sakinleştirici olarak,

Sarımsağın Tedavilerde Uygulanması:

Kurt ve solucan Düşürücü: Kabuğu soyulmuş olan bir sarımsak dişi bir ekmek kabuğu parçasına kuvvetle sürülür ve çıkan esansı emmiş olan ekmek parçası yenilir.
Aynı amaç için sarımsak şurubu da kullanılmaktadır. 100 gr parçalanmış sarımsak, 200 gr su ve 200 gr şeker ile 1 gün bekletildikten sonra iyice karıştırılıp süzülür. Elde edilen şuruptan günde 2-3 yemek kaşığı içilir.

Yara İyileştirici: Lapa yöntemiyle hazırlanan sarımsak yaranın üzerine sürülür bir miktar beklendikten sonra temizlenerek tahriş edici etkilerinden kurtulunur.

Saç Kıran Hastalığı: Üsaresi yapılan sarımsak hazır olarak bekletilir. Saç kıranın olduğu yerler bir kibrit çöpü veya buna benzer bir şeyle iz yapmayacak şekilde hafifçe kazınarak tahriş edilir. Hemen ardından sarımsak tentürü bu bölgeye sürülür bir miktar bekledikten sönra bölge yıkanarak temizlenir.(30-60 dk)

!!!!Önemli!!!!: Bazı durumlarda saç dökülmesine de iyi geldiği bildirilmiştir. Kullanan ve gerçekten fayda sağladığını bildiren hastalar mevcuttur. Saç dökülmesinde sarımsak ruhu Yönteminin kullanılması daha iyi olacaktır.
Ayak Mantarı Hastalığı: Bu hastalığın iyileştirilmesi ilgili linkte detaylı olarak anlatılmıştır.
Tansiyon düşürücü olarak: 10 gr sarımsak başı ezilir, üzerine 10 gr etil alkol konur, karışım 1 gün bekletildikten sonra ince bir bez veya süzgeçle süzülür. Elde edilen özsudan günde 3 defa 15-30 damla alınır.


DUT

Özellikle ipek yapımı ile Çinliler tarafından tüm dünyaya yayılan dutun meyvesi, yapraklarının faydaları saymakla bitmiyor.
Dutun, meyve olarak faydaları kadar ağacı da birçok alanda kullanıyor. Dut ağacının tahtasının sert, dayanıklı ve sıkı zerreli olduğu için özellikle tenis raketi, sörf tahtası ve bot gibi spor ekipmanı yapımında kullanıyor. Ayrıca tepesi kesilerek yuvarlaklaştırıldığı için gövdesi direk olarak kullanılabilir.

Öte yandan, dut ağacından beslenen zararlı böcek olmadığı için herhangi bir tarım ilacı da kullanılmıyor. Bu nedenle dut dünyanın en ekolojik ürünlerinden biri olarak sayılıyor.

İŞTE DUT'UN BİTMEYEN FAYDALARI

Kalsiyum, demir, B1, B2 ve C vitamini yönünden zengin olan dutun birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor. Beyaz dut ateş düşürücü ve idrar söktürücü etkiye sahip. Karaduttan elde edilen şurubun ise ağız ve boğaz hastalıklarında olumlu etkiye sahip olduğu biliniyor.

İşte dutun diğer faydaları:
"Beyaz dut yaprakları idrar söktürür, vücutta biriken suyu boşaltır.
Aç karnına yenen beyaz dut barsak solucanlarını döker.
Dutun taze yaprakları ile derideki yaralara ve burundaki kanamalara tampon yapılırsa
kanamalar durur.
Ne şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır.
Sabah aç karnına yenir ve üzerine su içilirse bağırsakların çalışması temin edilir.
Beyaz dutun 15-20 gram yaprağı 3 su bardağı ile kaynatılırsa iyi bir idrar söktürücü olduğu
görülür. Bu terkip aynı zamanda ateş de düşürür.
İştah artırır, enerji verir.
Kalsiyum , demir, B1, B2 ve C vitamini yönünden zengin.
Kara dut şurubu ya da kara dutun yaprak ve kabuklarının kaynatılması ile elde edilen sıvı
ağız ve boğaz antisepsisinde, diş eti iltihaplarında kullanılır."

DUT PEKMEZİ

Kan eksikliği bulunan hastalarda çok büyük faydalar sağlar.
Mide hastalıklarında özellikle, ülser hastalığına iyi gelir.
Astım ve bronşit hastalıklarında faydalıdır.
Soğuğa karşı vücut direncini arttırıcı özelliğe sahiptir.
Sporcular için bir enerji deposudur.
Bebeklerin büyümesinde ve gelişmesine yardımcı olur.
Çocukların zeka gelişimine yardımcı olur.
Gargara halinde ağız ve boğaz hastalıklarında etkilidir.
Çocuklarda sıklıkla rastlanan pamukçukta da yaygın olarak kullanılır.


YEMİŞEN

İlçemizin ormanlarında yabani olarak yetişen “Yemişen”, meyvelerinin şekeri az ve yenilebiliyor. Kış mevsiminde bile meyveleri üzerinde duran Yemişen, şiddetli kış günlerinde yiyecek bulamayan kuşların da besin kaynağı oluyor. Her yıl ürün veren bu bitkinin meyvelerinden reçel ve daha başka ürünler de elde edilebiliyor. Bu ürün Kuşburnu meyvesi gibi ekonomik değerinin tespit edilmesi halinde büyük ilgi görebilir
Yemişen bitkisinin faydaları çoktur, bir diğer adı da "alıç"dır. Orman ve yol kenarlarında, kırmızı veya sarı meyveler çalımsı bir bitkidir. Boyu 2-4 metre arasında değişir. ülkemizde 20 kadar alıç türü vardır. çiçeklerinden, kabuklarından ve meyvelerinden yararlanılır. Faydaları ve yararları çoktur. Bunları şöyle sıralayabiliriz.
-Kan dolaşımını hızlandırır, koroner damarlarını genişler.
-Kalp ağrılarını azaltır.
-Kalp ritmi bozukluklarını düzenler.
-Kalbi kuvvetlendirir, kalbi yüksek tansiyonun tehlikeli sonuçlarından korur.
-Sinir sistemini yatıştırır.
-İdrar söktürür.
-Kabız yapar.


SEMİZ OTU/PİRPİRİM

Semizotunun, kanama hastalıklarında ve peklikte çok faydalı olduğunu kaydeden uzmanlar, kanı temizlediğini, bol idrar söktürdüğünü, kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizlediğini, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirdiğini, böbrekteki kum ve taşı döktüğünü bildiriyor.

Semizotunun, şeker hastalarının susuzluğunu azalttığını, şişmanlara kilo verdirdiğini belirten uzmanlar, semizotu, yeşil salata olarak yenirse faydasının fazla olduğunu ifade ediyor.Dünyada yetişen en iyi mucize besinlerden biridir.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıda sayılan besin değerlerinin yanı sıra;
* Semizotu, içerdiği yüksek oranlı lifiyle peklik (kabızlık) çekenlere iyi gelir.
* Yaşlı, hasta ve diyet yapan kişiler için çok uygun bir sebzedir.
* Semizotunun içerdiği omega 3 doymamış yağlar, balıklarınkiyle kıyaslanabilecek düzeydedir: Geleneksel olarak gut hastalığına, baş ağrısı ve bedendeki diğer ağrılara iyi geldiğine inanılmaktadır. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar, semizotunun sağlığa yararlı bu etkisinin varlığını doğrulamaktadır.
* Semizotunun, kanama hastalıklarında ve peklikte çok faydalı olduğunu kaydeden uzmanlar, kanı temizlediğini, bol idrar söktürdüğünü, kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizlediğini, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirdiğini, böbrekteki kum ve taşı döktüğünü bildiriyor.
* Semizotunun, şeker hastalarının susuzluğunu azalttığını, şişmanlara kilo verdirdiğini belirten uzmanlar, semizotu, yeşil salata olarak yenirse faydasının fazla olduğunu ifade ediyor.
Sayılan bütün bu etkileri için semizotu, diyete katılıp bolca yenilmelidir.