İlçemiz cevizi ile meşhur bir yerdir.
Çağlayancerit konumu, iklimi ve coğrafi yapısı ile ceviz için ideal bir
ortamdır. Cevizini ünlü kılan haklı sebepleri vardır. Cevizi son derece
lezzetli, kaliteli, görünüşü itibariyle çok güzeldir. Genelde Çağlayancerit’te yetişen tüm cinsler çok iyi ceviz türüdür ama özelde yörede“KALAYCI”
diye bilinen aşı cevizi çok daha
kaliteli ve dünyaca ünlü bir marka olmuştur. Kalaycı türünün tarihçesine
baktığımızda bölgemizde bu ürünün kalaycılıkla uğraşan İbrahim KÖŞKER
tarafından 1930 yılında "Ağabeyli Köyünde" aşı yoluyla çoğaltılarak
Çağlayancerit ve Bertiz Köylerine yayıldığı bilinmektedir.. Meşhur Kalaycı
cevizi buradan gelmektedir. Bu aşı
cevizi K.Maraş Sütçü İmam üniversitesi hocası , aslen Çağlayanceritli Ziraat
Mühendisi Mehmet Sütyemez’in tez çalışmasına konu olmuş ve tür üzerinde ıslah
yada seleksiyon (ayırma, seçme) çalışması yapmış ve geliştirdiği yada üzerine konduğu bu cinsi Maraş 18 adıyla tescil ettirerek Milli
çeşit listesine alınmıştır.Aynı zamanda bu Maraş 18 ceviz türü koruma altına
alınmıştır. Bu koruma altına alınmak ne demek anlamış değilim. Buraya kadar her
şey normal gözükmektedir. Fakat , Özelde
Çağlayancerit, genelde tüm milletimize ait olan ve adı üstünde milli çeşit
listesine alınan bu tür 2011 yılında KMSİ üniversitesince üretim hakkı (!) iyi
bir paraya ihale ile (790.000 TL ye) Bir özel firmaya 20 yıllığına satıldı. Bu
çok yanlış ve sakat bir uygulama. Bu nasıl bir millilik anlayışı.
Herkes bilir ki; “Allah’ın Dağı”, “Allah’ın Suyu”
, “Allah’ın Devesi”, “Allah’ın Ağacı” tabirleri , Kamuya (herkese, halka) ait
olan anlamında kullanılır. “Allah’ın suyuna sahip çıkıyor” dendiği zaman kamuya, halka, herkese ait
olanı kendi malı sayıyor demek oluyor. Bu tavır herkes tarafından hoş
karşılanmaz. Dünyadaki hiçbir şey bizatihi insanın yarattığı ve insan
tarafından yoktan var edilen bir şey değildir. Dünyada mevcut olan her şeye İnsan tarafından bir emek değeri katılarak
fiyatlandırılır. Burada ki fiyat o şeyin değeri değil emeğin değeridir. Emeğini
o şeyin üzerine koyar ve onun bedelini alır. Allahın ağacına suyuna kimse benim
diyemez. Kimse ambargo koyamaz. KMSİ üniversitesince
üretim hakkı bir firmaya tahsis edilerek bir çok değeri çiğnemektedir. Bir kere,
Çağlayancerit’e ait olan bu üretim aracını ele geçirerek fakir, geri kalmış
gariban halkın hakkını gasp etmiştir. Burada şunu sormak istiyorum, 170.000
adet ağacı incelediğini söyleyen Sn. Sütyemez bu kadar ağacı nereden bulmuş ve
ıslah ettiğini iddia ettiği ağaçlar nerede ve kime ait? Bahçe sahiplerine mi
ait yoksa Üniversiteye mi? İkinci olarak
rekabet olmadan bir hakkı tek birine verirseniz bu tekelcilik olur. Bunun sonu
haksız kazanç ve sömürüye kadar varır. Islahçının hakkı belli bir yasayla belirlense bile, bu yasa
öncelikle anayasaya aykırı olamayacağı gibi ıslahçı kamunun menfaatlerine
aykırı hareket edemez. Emeğe saygılıyız. Bir emek verilerek bir değer meydana
getirilmiştir. Ancak Üretim izninin tekelde
değil de birden çok firmaya verilmesi daha uygun olurdu. Bu çeşidin Sn.
Sütyemezin üniversiteye maddi değer sağladığını ve daha bir çok araştırmaya
kaynak olduğunu söylemekte ve bundan mutluluk duymaktadır. Ancak milli
değerleri ve kamunun menfaatlerini hiçe saymaktadır. Ben şahsen bundan mutlu
olmadım. Bu şekilde bir uygulamanın halkımıza nasıl faydası olur. Bu uygulama
olsa olsa halkın sömürülmesi olur. Şimdi Çağlayanceritli, geçim kaynaklarından
biri olan bu türü hiçbir şekilde üretip satamayacak. Çünkü izin alamayacak. Sn.
Sütyemez siz bir aydın olarak ve Çağlayanceritli olarak öncelikle bize ait bir
hakkı biz neden kullanamayacağız? Parayı veren mi düdüğü çalacak. Bu hiç
olmadı. Hele bu Çağlayancerit için hiç olmadı. Yazık bu halka. Biz sizden bu
hakkı Çağlayanceritliye vererek bu halkın kalkınmasın katkınız olsun isterdik. Sizinle
gurur duyarak bu halka mal olmanızı isterdik. Kapitalizmin sömürü ağına
takılmanızı istemezdik.
Biz burada Çağlayancerit’li
olarak hakkımızı aramak durumundayız. Ben şahsen bunu mahkemeye taşıyacağım ve
bu uygulamayı iptal ettirmek için çabalayacağım. Çağlayanceritli’ler sizde bu
değerinize sahip çıkın ve hukuk yoluyla hakkınızı arayın.
(Bu makaleyi paylaşalım)
(Bu makaleyi paylaşalım)
Mehmet Bahçe
Mali Müşavir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder